Dünyanın en zengin yüzde 1’lik o kısmına dahil olmanın nasıl olacağını hiç hayal etmiş miydiniz? ‘Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış’ diyenleriniz olacaktır ama bunun herkesin aklından en az bir kez geçtiği de doğru! Peki gerçekte en zengin bölgelerde yaşayan bu insanların arasına dahil olmak için ne kadar servete sahip olmalıyız? İşte detaylar… ?
Kaynak: https://www.bloomberg.com/news/articl…
Dünyanın en zengin insanları ve yaşadıkları bölgeleri inceleyen bir araştırmaya göre onlara dahil olmanın maliyeti akıllara zarar!
Fransa’da bulunan Monako Prensliği ile başlayalım. Bu küçük bölgenin zenginleri arasına katılmak için sekiz basamaklı bir servete sahip olmak yeterli (!)
Zenginlerin arasına katılma sınırı yüksek olan ülkelerde Monako’yu takiben ise İsviçre ve Avustralya geliyor.
Ne yazık ki bu oranların, yoksul ile zengin arasındaki uçurumun nasıl da gittikçe büyüdüğünü gözler önüne seren bir tarafı da var.
Dünya Bankası’nın yaptığı açıklamalara göre küresel olarak enflasyondan etkilenen ülkelerde az gelirli hanelerin alım gücü daha da düşmüş durumda.
Yine de yoksul ile zengin arasında büyüyen bu uçurumun özellikle dünyanın en zenginleri üzerinde baskı yaratacağı düşünülüyor.
Kırklareli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ramazan Bayramı öncesi tatlı, bayram şekeri, çikolata ve şekerleme satan iş yerlerine yönelik denetim gerçekleştirdi. Denetimde üretim alanları, hijyen şartları, paketli gıdaların son tüketim tarihleri ve etiket bilgileri incelendi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “2023 yılı Ağustos ayında; istihdam sayımız 31 milyon 686 bine yükseldi. İşsiz sayımız 56 bin kişi azalarak yüzde 9,2 olarak gerçekleşti. İstihdam sayımızı her geçen gün daha da artırarak işsizlikle mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz” dedi.
Afrika ve Türkiye’nin ticari köprü çalışmalarına yönelen yüzlerce iş insanının ikili görüşme fırsatı yakaladığı Türkiye-Afrika İhracatçılar İş Birliği Lansmanı İstanbul’da gerçekleşti. Afrika’ya ihracata yönelmek isteyen KOBİ’ler bir yandan dijitalleşmeye yönelik tedirginlikleri sebebiyle harekete geçmekte zorlanırken öte yandan hız kesmeyen araştırmalarına devam ederek güvenilir köprüler kurmak isteyince üretici firmaların ihracata yönelik talepleri kadar soruları da artış gösteriyor.