Genel Başkanı Özgür Özel, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik’in sorularını yanıtladı.
Gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulunan Özel, siyasette normalleşme, Ekrem İmamoğlu’nun gezisi dahil birçok önemli konu hakkında konuştu.
Bilindiği üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “2027 Avrupa Oyunları İstanbul”un imza törenine katılacağı Roma gezisine, 45 gazetecinin de yer aldığı 73 kişilik kafile eşlik etti.
“Kendi reklamını yapmak için götürmedi”
Gezinin tüm masrafları İBB bütçesinden karşılanması ayrı bir tartışma konusu yaratırken, davetli gazetecilerin de masraflarının yine belediye bütçesinden karşılanması tepkiye yol açtı.
Tepkilerin ardından İmamoğlu’na Roma gezisiyle ilgili destek veren Özel, “İmamoğlu, gazetecileri memleketine PR yapmak için götürmedi. Gazetecileri toplayıp memleketine götürse, kendisi için PR yapsa, parti için bir şey yapsa harcanan bu para eleştirilir. Ama İstanbul için, Türkiye için bir şey yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.
“İstanbul ve Türkiye için lobicilik faaliyeti”
Gazetecilerin tüm masraflarının da İBB bütçesinden karşılanmasına ilişkin tepkileri de değerlendiren Özel, “Katılım düşecekse İstanbul ve Türkiye için bir lobicilik faaliyeti olduğu için bu masrafların karşılanması bugünkü şartlarda anlaşılıyor. İnşallah Türkiye’de gazetelerin kendi masraflarını karşıladığı, gazetecilerin ‘Kurumum karşılamazsa takip etmem bu geziyi’ diyebildiği günlere gelebiliriz.” dedi.
“Bilgi verme kısmını çok önemsedim: Teşekkür ettim”
Daha sonra 28 Şubat davası hükümlüsü generallerin kalan cezalarının affedilmesi konusunda Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın CHP’yi bilgilendirdiğini belirten Özel, “Bilgi verme kısmını çok önemsedim. Hasan Doğan’a teşekkür ettim. Nazik bir davranış. Ben iki taraf arasındaki diyaloğun sonuç verdiğinin bilinmesini isterim.” diyerek teşekkür etti.
“Osman Kavala konusunda inisiyatif alınabilir”
28 Şubat affı kararı sonrası ikinci beklentisinin Osman Kavala’nın serbest kalması olduğunu dile getiren Özel, “Bu konuda inisiyatif alınır veya yargının normal kararlar almasına sebebiyet verilebilir. Adalet Bakanlığı’nın orada ‘kanun yararına bozma’ gibi bir şeyden bahsediliyor. Öyle bir adım atılırsa ve bundan haberdar olursak ben hem Cumhurbaşkanına hem de katkı sağlayan herkese teşekkür etmekten geri durmam.” diye konuştu.
“Ne zaman randevu talep ederlerse takvimimize göre geciktirmeden vereceğiz”
Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan’ın CHP’yi ziyaretiyle ilgili de konuşan Özel, “Randevu belli değil ama genel olarak haziranın ilk veya ikinci haftası olacak diye birçok yerde yazıldı çizildi. Tayyip Bey de ‘Yakın zamanda’ dediğine göre öyle bir şey bekliyoruz. Ne zaman randevu talep ederlerse takvimimize göre geciktirmeden vereceğiz. Bu iadeiziyareti önemsiyorum.” dedi.
“Siyasette normalleşme: Elbette farklı düşüncelerimiz var ancak mutlaka konuşmak lazım”
Özgür Özel, siyasette normalleşmeyle ilgili ise şunları söyledi:
2024 yılında Türkiye gibi bir ülkede birinci parti ile ikinci partinin el sıkışmaması diye bir şey olmaz. Elbette farklı düşüncelerimiz var ancak mutlaka konuşmak lazım. Ülkemizin, siyasetin buna ihtiyacı var. 1970-80 arası Bülent Ecevit ile Süleyman Demirel el sıkışmadı, darbe geldi. Turlar boyunca Cumhurbaşkanının seçilemediği bir süreç yaşandı. Bunlar doğru işler değil. Siyaset bazen münakaşa, bazen müzakere, bazen de mücadele işi. Müzakere kısmını dikkate alıyorum. Türkiye buna alışık değil. Yumuşamayı ise kabul etmiyorum. ‘Yumuşama’ muhalefeti ‘yumuşak’ yapma değil. Bence dilin normalleşmesi önemli. Biz bunu sadece 31 Mart’tan beridir yapmıyoruz. Hiçbir genel başkana Erdoğan dâhil birbirimize hakaret davası açmadık. Çünkü hakaret etmedik. Bize oy verenlerin karşılıklı hakaretten haz aldığını sanmıyorum. İnsanlar sert ve siyaset dili biraz düzeyli muhalefet istiyor.
“Üsluptaki yumuşamayı ve normalleşmeyi önemli buluyorum”
Özel, son olarak ise MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ‘Üslupta yumuşama olur da esasta olmaz.’ sözlerini değerlendirdi.
Özel, “Üsluptaki yumuşamayı ve normalleşmeyi önemli buluyorum. Fakat muhalefetimizin de asla yumuşamayacağını herkesin bilmesini isterim. Etkili, net bir muhalefet yapacağız. Çünkü millet bize bu görevi vermiş en iyisini istiyor. Bunu yaparken kavga ve hakaret etmek, birbirinin yüzüne bakamayacak laflar söylemek doğru değil. Bahçeli’yle yaptığımız görüşmede de son derece nazik ve yapıcı üslup içindeydik. Bahçeli’nin bana yönelttiği dört soruya ben de o sertlikle dört tane cevap verdim. Asıl orada Bahçeli ve MHP’nin diğer siyasetçilerini ayırıp hem o metinlere katkı sağladığını bildiğim hem de hakkında çok büyük şüphelerin olduğu iki siyasetçiyi net şekilde ortaya koydum. İsim vermedim ama hemen kendileri üzerlerine aldılar, bana hakaret ettiler. Onlara cevap verecek değilim. Oradaki enteresan durum o ikisini kendilerinden başka savunan çıkmadı. Onların yalnızlığı anlamlı. Bu MHP’nin normalleşmesi açısından da umut verici.” şeklinde konuştu.